ZEYTİN ROTASI

Blog Single

Antik İon Medeniyetinin 12 kentinden biri, Klazomenai... Bugünkü adıyla Urla... Ahlak felsefesinin kurucusu sayılan, düşünce tarihinin önemli simalarından Sokrates'in öğretmeni Anaksagoras'ın, Nobel ödüllü şair Yorgo Seferis'in anavatanı... Neyzen Tevfik'in ney öğrenmeye karar verdiği, Necati Cumalı'nın en güzel eserlerini yazdığı, Evliya Çelebi’nin hurma zeytinini övdüğü, düşünürlerin, şairlerin ve ilklerin ilham kaynağı Urla, tarihe ve engin bir zeytinyağı bilgi birikimine şahitlik eden anıt zeytin ağaçları ile Urla!

Konu Zeytin ve zeytinyağı olunca Urla üzerine söylenecek çok şey var:

Limantepe kazılarında, M.Ö. 3000’den kalma zeytin tanelerini ezmek için kullanılan küçük el havanları, öğütme taşları, zeytinyağını karasudan ayrıştırmaya yarayan seramik kaplar ve daha sonraki dönemlere ait zeytinyağı depoları ile başlar Urla`da zeytinin serüveni. Klazomenai zeytinyağı işliği M.Ö. 6. yüzyıldan günümüze kadar etkisi sürecek zeytinyağı işleme teknolojisindeki önemli yeniliklere öncülük eden ve birçok ilke imza atan Urla’nın en değerli tarihi mirasıdır.

İnsanoğlu, dalında iken bu kadar acı olan bir meyveyi aslında nasıl olmuş da yemeyi akıl etmiştir? Bir görüşe göre bu sorunun yanıtı sadece Urla Yarımadası’nın yerli zeytin cinsi olan Erkence Ağacı ve onun meyvesi olan hurma zeytininde gizlidir.

Yarımadaya denizden esen rüzgârların taşıdığı bir çeşit mantarın etkisiyle, Erkence Zeytin Ağacı üzerindeki zeytinleri dalında olgunlaştırması ile zeytin taneleri daha dalındayken, yörenin çevresel koşullarının yardımıyla tatlanır ve yenilebilir hale gelir. Zeytin tanesinin rengi siyahtan sarımsı kahverengine döner, tane buruşur ve koyu renkli bir hurma tanesine benzer. Dünyada sadece bu bölgede gözlemlenen bu gizemli dönüşüm, insanoğlunun bu acı meyvenin yenebilir olduğunu keşfetmesi ve zamanla onun yağını işlemesi ile sonuçlanmış olduğu savını güçlendirir.

Urla’da gezerken, bölgemizin tarihini kıvrımlarına gizlemiş, sanat eseri edasındaki Anıt Erkence Zeytin Ağaçlarına gözünüz takılır. Urla’nın izini Zeytin Rotasında sürebilirsiniz.

Günümüzden 2600 yıl önce; Urla Limantepe’den tüm Akdeniz Havzası’na Kiklad Kayıkları’yla seramik amforalarda taşınan zeytinyağı ve şarap, bugün bu büyük tarihi mirasın bilincinde olan kıymetli üreticilerimiz tarafından devralınarak yurtiçi ve yurtdışında Urla’nın adı layık olduğu yerlere çıkartılıyor.

Urla, yaşayan gerçek dokusu ile bölgenin tüm diğer turizm çekim merkezlerinden ayrılmaktadır. Özünden koparılmış ve sahte bir film stüdyosu formuna bürünmüş tek gelir kaynağı turizm iken anlatacak hikâyesi kalmamış beldelerin aksine Urla: size gerçek bir hikâyeye davet ediyor!

Urla’nın tarım turizmi ve gastronomi turizmi alanında Zeytin Etrafında anlatacağı hikâyelerin bir parçası olmaya ve toprakla yeniden buluşacağınız gerçek deneyimler yaşamaya davetlisiniz.